Tavlaseverlerden Başkent`te WBF-Türkiye`ye Tam Not…

 

15 Şubat 2004

Arda Fındıkoğlu

 

 

WBF-Türkiye, yurtiçinde 2001 yılından beri İstanbul merkezli sürdürmekte olduğu faaliyetlerine bir diğerini ekledi ve Başkent`ten gelen talepler değerlendirilerek WBF-Türkiye Ankara Grubu`nun oluşturulmasına karar verildi.

 

Bu alt grubun liderliğine WBF-Türkiye Ankara Direktörü sıfatıyla Mustafa G. Türkmen`in getirilmesinin ardından WBF-Türkiye I. Ankara Tavla Şampiyonası`nın organizasyon çalışmalarına başlandı.

 

Merkez İstanbul ve Ankara gruplarının başarılı koordinasyonuyla sorunsuz tamamlanan ön çalışma döneminin ardından ekibimizin içten çalışmasıyla küçük bir şova dönüşecek olan şampiyonaya tarih olarak 3-4 Ocak 2004 haftasonu, mekan olarak ise Kızılay`daki Taraça Oyun Salonu seçildi. Mekan sahibi Sadık Özen ve personelinin yakın ilgisinin çekiciliği yanında bu mekanın aynı zamanda başkentin usta satranç oyuncularına ev sahipliği yapıyor olması, her zaman düşlediğimiz “Tavla-Satranç” kaynaşması için de son derece uygun bir ortam yaratacaktı.


WBF-Türkiye, Mustafa Türkmen ile Ankara`da aktivitelerine başladı.

 

Mustafa G. Türkmen direktörlüğünde, Gökhan Yılmaz ve aynı zamanda şehir dışından gelen katılımcıların konaklama ve mekana ulaşım çalışmalarını da üstlenmiş olan E&G Seyahat Acentası yetkilisi Olcay Yılmaz`ın asistan direktörlüğünde yürütülecek organizasyon boyunca WBF Türkiye temsilcisi Arda Fındıkoğlu da komite başkanı sıfatıyla bizzat mekanda yer alacaktı. Komite üyeleri de Bengi Kalay, Cengiz Dindar ve Osman Uganeke olarak seçildi.

 

Tavlaseverlerin şampiyonaya ilgi düzeyi de ilk organizasyon için tatmin ediciydi. Ev sahibi Ankara`dan 16, İstanbul`dan 10, Bursa, Konya ve Niğde`den de 1`er oyuncu ile toplam 29 katılımcı, 3 Ocak 2004 öğlen saat 11:30 itibariyle turnuva mekanına kabul edilmeye başlandı.

 

Saat 12:00 itibariyle ilk tur Round Robin Eliminasyonu grupları için kura çekiminin başlaması ile start alan şampiyonada, kura çekimi süresince WBF Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu ile 2002 Avrupa Şampiyonası Champions Kategorisi Yarı Finalisti Cengiz Dindar arasında oynanan, modern tavlanın tanıtılması amaçlı gösteri müsabakası izleyicilerin yoğun ilgisini topluyordu.

 

Derken vakit geldi, organizasyon ekibi elemanlarınca kuralların detaylarıyla son bir kez yinelenmesinin ardından saatler 12:30`u gösterirken ilk tur 1x5 oyunluk Round Robin Eliminasyonu için 8 grupta eşzamanlı olarak başlangıç verildi. B,C,D,E ve H grupları 4`er, A, F ve G grupları ise 3`er oyuncudan oluşmaktaydı.

 

WBF-Türkiye ile yeni tanışan ve şampiyonaya Ankara`dan katılan Ali Çelik, önce geriden geldiği maçta deneyimli usta Bengi Kalay’ı, ardından da İstanbul`dan gelen iddialı oyuncularımızdan Yavuz Terzi`yi mağlup etmeyi başararak grup liderliğini alıyor, Kalay-Terzi mücadelesinin galibi Kalay grup ikincisi, Terzi de grup üçüncüsü olarak ikinci güne kalıyorlardı.

Şampiyona için Bursa`dan gelen ve B grubunda maçlar başlarken favori gözüken Özgür Akdemir`in şanssız bir dönem geçirdiği göze çarpıyor, ilk iki müsabakasını kaybeden bu oyuncunun kendisiyle aynı durumdaki Bülent Uğurlu ile yaptığı heyecanlı ikinci tura kalabilme mücadelesi Akdemir`in zor da olsa 5-4 galibiyetiyle sona eriyordu. İlk iki müsabakalarını kazanan iddialı Şerif Türküsev ile İbrahim Özkök arasındaki grup finalini alan Özkök, liderliği yakalamak yanında grupta aldığı 5-2, 5-1 ve 5-2`lik skorlarla ikinci tur öncesi 2 numaralı seribaşı pozisyonuna da yerleşiyordu.

A Grubu ilk müsabakasında Çelik ile Kalay karşılaşırken Terzi (önde solda) sırasını bekliyordu.
B Grubu`nda Özkök (arkada sağda) Akdemir`i, Türküsev de (önde sağda) Uğurlu`yu yenerek avantajlı konuma geldiler.

Dört katılımcının da Ankara`dan yer aldığı C grubunda tecrübeli üstat Osman Uganeke rahat bir şekilde 3 galibiyet alarak grup liderliğini yakaladı. Fatih Karabulut ve ardından Şerif Korkmaz da ikinci güne kalmayı başarırken, sportmen tavırlarıyla saygı gören Metin Meşhur bu grupta elenen isim oldu. Yetmişli yıllarda Günaydın Gazetesi tarafından organize edilen şampiyonalardan birini kazanarak Monte Carlo`daki Dünya Şampiyonası`nda mücadele etme şansı bulmuş Korkmaz`ın grup üçüncülüğünde kalmış olsa da ikinci gün vereceği mücadeleyle şampiyonluk iddiası halen devam etmekteydi.


C Grubu`nda üstat Uganeke (arkada solda), Meşhur ile karşılaşırken,
üstat Korkmaz (önde solda), Karabulut karşısında şanssızlığını kırmaya çalışıyordu.

D ve E gruplarında ilk müsabakalar tamamlandıktan sonra mekana ulaşabilen Arif Gürbüz ve Mustafa Candar`a, komite kararıyla ilk maçlarını hükmen kaybetmiş olacak şekilde şampiyonaya devam etme şansı verildi.

 

D grubunda İstanbul`dan gelen üç usta, Cengiz Dindar, Erhan Doğrusöz ve Rıfat Bulut ilk üçü rahat alırken, grup finalinde Bulut ile C.Dindar arasında geçen çekişmeli müsabaka 5-4 Bulut lehine tamamlanıyor, grup liderliğini alan Bulut, aynı zamanda ikinci tura üç numaralı seribaşı pozisyonunda başlama hakkını da elde ediyordu. Bu zorlu grupta genç Gürbüz tutunamayarak elendi.

 

E grubunda İstanbul`dan gelen tecrübeli üstat Sedat Balta ile tecrübesizliğini müthiş oyun zekası ile aşan genç Onur Alan arasındaki müsabaka Balta`nın galibiyetiyle tamamlansa da, Alan diğer iki maçını farklı kazanıyor, son müsabakasını Candar`a karşı kaybeden Balta`nın elinden grup liderliğini averaj farkıyla almayı başarıyordu. Atilla Özyaşar, ilk müsabakasında Candar`a karşı almış olduğu hükmen galibiyet ile ikinci tura kalmayı başarırken bu grupta elenen, ilk müsabakasındaki hükmen mağlubiyetin getirdiği dezavantajı aşmayı Balta`yı yenmesine rağmen başaramayan Candar oldu.

 

D Grubu`nda İstanbul`dan gelen üç büyük usta, Bulut (arkada solda), C. Dindar (önde solda) ve Doğrusöz (önde sağda)
arasına düşen Gürbüz tutunamazken, E Grubu`nda üstat Balta (önde solda), Ankaralı genç tavlaseverler,
Özşahin (arkada solda), Alan (arkada sağda) ve Candar ile mücadele etmekteydi.

Üç kişilik F grubu, ilk turun en ciddi eşleşmelerine sahne oluyor, İstanbul`dan gelen, cemiyetin önde giden isimlerinden üstat M. Lemi Tu-men, güleryüzlü usta Kemal Aksu ve Ankaralı tecrübeli usta Uğur Helvacıoğlu müsabakaları ilgi çekiyordu. İki müsabakasını da kaybeden Helvacıoğlu, grubun üç kişi olmasının yarattığı avantajla ikinci tura kalırken, Tu-men`in Aksu`yu 5-3 ile geçmesi kendisini grup lideri yaptı.


İlk turun en zorlu grubu olmaya aday F Grubu`nda Ankara`dan üstat Helvacıoğlu (solda),
İstanbul`dan üstat Tu-men ile karşılaşırken grubun diğer ismi üstat Aksu bu müsabakayı takip ediyordu.

Tam anlamı ile kıran kırana geçen üç kişilik G grubunda sıralamayı averajlar belirledi. Ankara`dan Şükrü Özdemir, İstanbul`dan Feza Diyarbekir ve kupalara aşina Feyzullah Dindar arasındaki tüm maçların skoru 5-2 idi, ancak F.Dindar’ın Ş.Özdemir’i 6-0 yendiği müsabaka ile grup içi sıralama ortaya çıktı.

 

H grubunda Kürşad Solak 3 maçını da fazla dirençle karşılaşmadan kazanarak grup liderliğini aldı. 5-1, 5-2 ve 5-2`lik skorlar kendisini ikinci gün için 1 numaralı seribaşı koltuğuna da oturtuyordu. Grubun diğer oyuncularından Niğde`den gelen Mustafa Bilim ve Konya`dan gelen Osman Çetiner arasındaki maç nefesleri kesti. 75 dakikalık çekişmeli mücadeleyi 6-4`lük skorla almayı başaran Bilim grubu ikinci bitirmeyi başarıyor, maçlar başlarken rakiplerine şans tanımayacağını şaka yollu dile getirmiş olan sempatik oyuncu Cemal Önez bu grupta galibiyet alamayarak elenen isim oluyordu.

 

3 kişilik G Grubu`nda Başkent`in sempatik ismi Ş. Özdemir (arkada solda) ile İstanbul`dan usta Diyarbekir karşılaşırken,
üstat F.Dindar sırasını bekliyordu. 3 ilden (Ankara, Konya, Niğde) katılımcının yer aldığı H Grubu`nda ise Solak (önde solda)
Bilim karşısında tekniğini konuştururken, Çetiner (arkada sağda) başarılı "Arka Oyun" tekniğiyle Önez`e şans tanımadı.

 

Böylelikle tüm gruplarda müsabakaların tamamlanmasıyla müthiş bir çekişmeye sahne olan ilk gün sonuçlanmış, şampiyonanın ikinci günü 4 Ocak 2004`te ilk turun grup ikinci ve üçüncüleri ters eşleşmeyle ikinci turdan devam edecekken, grup lideri 8 başarılı oyuncu ise ikinci turu “bye” geçerek şampiyonaya üçüncü turdan devam etme hakkı kazanmışlar, ilk gün sonunda Solak 1, Özkök 2, Bulut da 3 numaralı seribaşları olarak ikinci güne en büyük avantajla başlayacak üç isim olmuşlardı. Enteresan bir nokta, Ankara dışından gelen tüm katılımcıların ikinci günde şampiyonaya devam etme hakkını kazanmış olmasıydı.


İlk günün yorgunluğunu atmak ve merkez İstanbul grubu oyuncuları ile yeni kurulan Ankara grubu oyuncularının tanışması amacıyla verilen akşam yemeği son derece eğlenceli geçiyor, bu mutlu günün devamında turnuva asistan direktörü Gökhan Yılmaz`ın geçirdiği trafik kazası moralleri bozsa da, Yılmaz`ın bu kazayı hafif atlatması yüreklere su serpiyordu.

 

Şampiyonanın ikinci günü 4 Ocak 2004 saat 12:15 itibariyle 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili ikinci tur müsabakaları için verilen başlangıçla 32 oyuncu tavla ziyafetine kaldığı yerden tekrar başladılar.

İkinci turun en ciddi eşleşmesi şüphesiz C.Dindar ile Akdemir arasındaydı. İlk gündeki şanssızlığını halen yenememiş olan Akdemir`e karşı temkinli oyunu tercih eden C.Dindar 7-1`lik skorla rahat bir galibiyet alarak hem üçüncü tura ismini yazdırmış, hem de WBF-Türkiye V. Geleneksel Tavla Şampiyonası`ndaki yenilginin rövanşını almış oldu.

C. Dindar Akdemir`e şans tanımazken (solda), Kalay da Helvacıoğlu karşısında tutunamayarak elendi.

Bir diğer ciddi eşleşmede, usta Helvacıoğlu eski şampiyonlardan Kalay`ı 7-3 ile turnuva dışına itti. Kalay`ın şampiyonaya bu erken vedası sürpriz olarak karşılanıyordu. Tecrübeli usta Balta, favorilerden üstat Korkmaz`ı 7-2`lik skorla elerken iddialı Türküsev de Doğrusöz`e karşı 7-4 ile üstünlük sağladı.

Balta ile Korkmaz (solda), Türküsev ile Doğrusöz mücadelelerine devam ederlerken
ilk turun iki grup lideri Bulut ve F.Dindar bu müsabakaların galiplerini bekliyorlardı.
 

Ş.Özdemir Bilim`i, Diyarbekir de Özyaşar`ı yine 7-1 ile geçerlerken, neredeyse oynadığı tüm oyunlarda “Arka Oyun” tekniğini tercih eden Çetiner, bu tekniği başarıyla sergilediği oyunlarla usta Aksu`ya karşı 7-4 galip geliyor ve Konya`yı üçüncü tura taşıyordu.

 

İkinci günün 2 numaralı seribaşı Özkök, Diyarbekir ile Özyaşar (solda), bir diğer grup lideri Tu-men ise Aksu ile Çetiner arasındaki
müsabakaları takip ederek bu müsabakaların galipleriyle eşleşecekleri üçüncü tur için bekliyorlardı.
 

İkinci turun şüphesiz en ilginç müsabakası olan Karabulut-Terzi eşleşmesinde 6-4 geriden gelerek DMP`ye götürdüğü maçta Terzi, başarıyla sonuna kadar getirdiği son oyunda peşpeşe 3 antijoker ve rakibinin 3 büyük çiftine mağlup oluyor, gerçekleşme olasılığı çok düşük olan bu kombinasyonların ardından dramatik bir şekilde elenmesine rağmen yüksek sportmenliğiyle saygı topluyor, rakibinin galibiyetini tebrik etmek üzereyken son derece enteresan bir şekilde galip gelen Karabulut şaşkınlığını gizleyemiyordu.

 

1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili oynanan üçüncü tur maçlarında ilk turun grup birincileri ile ikinci turun galipleri karşı karşıya gelmekteydi.

 

Bu turun en şanslı ismi C.Dindar idi. Rakibi Alan`ın işleri yüzünden yetişemeyeceği şampiyonadan çekildiğini haber vermesi üzerine C.Dindar hükmen galibiyetle çeyrek finalin ilk ismi oldu.

 

İlginçtir, Ş.Özdemir ile Uganeke bu turda, şampiyonaya kendi davet ettikleri arkadaşları Solak ve Helvacıoğlu’na rakip olmuşlardı. Solak 8-1, Helvacıoğlu 7-2 ile çeyrek finalist olurlarken, Ş.Özdemir ve Uganeke`ye kendi davet ettikleri dostlarına mağlup olmanın tatlı sert üzüntüsünü yaşamak kalmıştı. Bu anlarda Ş.Özdemir`in şaka yollu sözleri ortamı kahkahaya boğuyordu: “…Ben şimdi eşe dosta ne diyeceğim…”

 

Ş.Özdemir (en solda) ve Uganeke (en sağda), turnuvaya kendi davet ettikleri dostları
Solak ve Helvacıoğlu tarafından elenmekten kurtulamadılar.

 

Rakibinin bir önceki tur müsabakasını iyi etüt etmiş olan Tu-men, Çetiner`in “Arka Oyun” tekniğine defansla cevap vererek başarıya ulaştı ve 7-3 ile bir üst tura geçti.


Çetiner`in (solda) usta "Arka Oyun" tekniğini iyi etüt etmiş olan Tu-men,

çeyrek finale rahat uzandı.

Üçüncü turun diğer dört maçı, standartların üzerinde bir çekişmeye sahne oldu. Diyarbekir, 6-2 geriye düştüğü maçta Özkök’ü, Türküsev de F.Dindar’ı 7-6 ile saf dışı bırakırlarken, Çelik Karabulut’u 7-5, bu turun en ciddi eşleşmesinde de Bulut Balta’yı 8-5 ile geçiyor, böylelikle çeyrek finalin 8 ismi ortaya çıkmış oluyordu.

 


Diyarbekir, Özkök karşısında destan yazıyor (üst solda), Türküsev F.Dindar`ı zor da olsa geçiyor (üst sağda),
üçüncü turun en ciddi eşleşmesinde ise Bulut, Balta`ya 8-5 ile üstünlük sağlıyordu.

Ev sahibi Ankara`dan 3, İstanbul`dan 5 oyuncunun iddialarını halen koruduğu şampiyonanın 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili çeyrek final maçlarında iki enteresan skor ortaya çıktı. İkinci gündeki başarısıyla dikkatleri üzerine çeken Helvacıoğlu, üstat Tu-men’i rahat bir oyunla 8-1, Diyarbekir de Türküsev’i 7-0 ile sürklase ederek yarı finale adlarını yazdırıyorlardı. Tu-men ve Türküsev üstatların bu kadar açık skorlarla elenmelerinde rakiplerinin etkili oyunu yanında şans faktörünün de etkisi olduğu tartışmasızdı.

Favorilerden Bulut`un Çelik karşısında aldığı 8-5`lik galibiyet ile yarı finalist olmasının ardından yarı finalin son ismini ortaya çıkartacak, ilk günün 1 numaralı seribaşı Solak ile uluslararası tecrübeye sahip C.Dindar arasındaki müsabakanın sonucu beklenmeye başlandı. Bu maç tabir yerindeyse bir erken final havasında geçti. DMP`ye giden 80 dakikalık mücadelenin galibi, erkenden kaçağa binen son oyunun son zarlarında şans kendisine gülen Solak oldu.


İstanbul`dan 5, Ankara`dan 3 oyuncunun turnuvaya devam etmekte olduğu çeyrek final eşleşmeleri Diyarbekir - Türküsev (üst orta),
Helvacıoğlu - Tu-men (orta sol), Bulut - Çelik (orta sağ) ve Solak - C.Dindar (alt orta) şeklinde oluştu.

1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili yarı final maçlarında Ankara`nın iki temsilcisi Solak Helvacıoğlu ile karşılaşırken, İstanbul`un iki temsilcisi Diyarbekir ile Bulut da karşı karşıyaydılar. İki müsabakada da üst düzey bir çekişme bekleniyordu, fakat beklentilerin aksine iki maç da 7-2`lik skorlarla Solak ve Diyarbekir`in fazla zorlanmadan aldıkları galibiyetlerle tamamlandı. Bu anlarda yarı finaldeki rahat galibiyetleriyle motivasyonları en üst düzeye ulaşmış finalistlerin yanında yarı finalin mağlupları da üçüncülük müsabakası öncesinde konsantrasyonlarını yeniden toparlamaya çalışıyorlardı.


Yarı finalde Ankara`dan geriye kalan iki katılımcı Solak ve Helvacıoğlu (önde) ile
İstanbul`dan geriye kalan iki katılımcı Bulut ve Diyarbekir (arkada) birbirleriyle eşleşmişlerdi.

Final müsabakasından önce start alan ve TAD Olcay Yılmaz hakemliğinde oynanan 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili üçüncülük müsabakasında seyirciler aradıkları çekişme ve heyecanı bulma şansına eriştiler. DMP`ye giden 55 dakikalık nefes kesen mücadelenin galibi Helvacıoğlu`nu 8-6`lık skorla yenmeyi başaran Bulut oldu. Böylelikle Bulut başarılarına bir yenisini eklemiş ve İstanbul`a eli boş dönmemiş oluyorken, rakibine son anda geçilen Helvacıoğlu bu durumdan pek memnun olmasa da ilk günkü şanssızlığının ardından ikinci gündeki atağıyla bu noktaya ulaşmış olmanın tadını çıkartmayı da biliyordu.

 


Helvacıoğlu (solda) ile Bulut, TAD Olcay Yılmaz hakemliğindeki heyecanlı üçüncülük müsabakalarına devam ederlerken...

 

WBF-Türkiye I. Ankara Tavla Şampiyonası finali, ilk günün 1 numaralı seribaşı, yenilgisiz Solak ile vasat geçen ilk günün ardından ilk günün 2 numaralı seribaşı Özkök karşısında 6-2 geriden geldiği üçüncü tur müsabakasında 7-6 ile sıradışı bir başarıya imza atarak büyük bir atağa geçip finale kadar uzanan Diyarbekir arasındaydı. Solak`ın Ankara, Diyarbekir`in de İstanbul`u temsil ediyor olmaları bu oyunculara doğal bir taraftar kitlesi de sağlamaktaydı.

 

Saat 17:05 itibariyle 1x9 oyunluk Tekil Eliminasyon stili final müsabakası için başlangıç verildi. Böylelikle, Türkiye`nin en kaliteli tavla takımlarını imal eden “SY Oyun” tarafından gönderilen zarif ve şık tavla takımı üzerinde, TD Mustafa Türkmen hakemliğinde oynanan final mücadelesi, izleyicilerin meraklı bakışları altında başlamış oldu.

 


Ankara`dan Solak (solda) ile İstanbul`dan Diyarbekir arasındaki final müsabakası TD Mustafa G. Türkmen hakemliğinde,

tarafların birbirlerine başarı dilekleriyle başlarken...

 

İki tarafın da minimum risk alarak temkinli götürdükleri ilk altı oyun sonucunda skor 3-3 idi. Bu noktada Diyarbekir`in atak oyuna dönmesi sonuç verdi ve sekizinci oyun sonunda skor, Diyarbekir lehine 5-3`e ulaştı. Toparlanan Solak`ın sağlam defansı ise onuncu oyun sonunda skoru 5-5`e getiriyordu.

 


Büyük çekişmeyle geçen final mücadelesi, baştan sona seyircilerin yoğun ilgisi altında oynandı.

 

Diyarbekir`in 6-5 öne geçmesinin ardından Solak agresif oyuna döndü ve sırasıyla bir mars, bir de oyun kazanarak 8-6`yı yakaladı. Diyarbekir`in aldığı bir oyun kendisini potaya soksa da, Solak yakalamış olduğu avantajı akıllıca kullanıyor ve onbeşinci oyunda olabildiğince az risk alarak bir sayı daha kazanmayı başarıyordu. Böylelikle, 100 dakikalık mücadelenin ardından 9-7`lik galibiyeti ile Kürşad Solak, WBF-Türkiye`nin Ankara Şampiyonluğu ünvanının ilk ve yenilgisiz sahibi olmuştu.

5 ilden (Ankara, Bursa, İstanbul, Konya, Niğde) 29 katılımcının iki gün boyunca yaklaşık 13 saatlik kıyasıya mücadelesinin ardından nihayete ulaşan WBF-Türkiye I. Ankara Tavla Şampiyonası`nın kapanış merasimi, TD Mustafa Türkmen`in Gökhan Yılmaz, Ebru Baykal ve Olcay Yılmaz`ın görev aldığı turnuva organizasyon ekibine, Arda Fındıkoğlu, Cengiz Dindar, Bengi Kalay ve Osman Uganeke`den oluşan turnuva komitesine ve tüm katılımcılara teşekkür konuşmasıyla başladı. Sahneye davet edilen Taraça Oyun Salonu yöneticisi Sadık Özen`in katılımcılara teşekkür konuşmasının ardından geçilen ödül seremonisinde dereceye giren oyunculara derecelerine göre kupa ve sedef tavla takımı armağanları alkışlar eşliğinde takdim edildi.


Kapanış merasimi, Arda Fındıkoğlu ve Mustafa Türkmen`in komite üyeleri, organizasyon ekibi ve
katkısı geçenlere teşekkür konuşmaları ile başladı.

Turnuva dördüncüsü Uğur Helvacıoğlu`na sedef tavla takımı armağanı Taraça Oyun Salonu yöneticisi Sadık Özen tarafından, üçüncü Rıfat Bulut`a üçüncülük kupası ve sedef tavla takımı armağanı TAD Olcay Yılmaz tarafından, finalist Feza Diyarbekir`e ikincilik kupası ve sedef tavla takımı armağanı TD Mustafa Türkmen tarafından takdim edildikten sonra WBF-Türkiye I. Ankara Tavla Şampiyonası Şampiyonu Kürşad Solak artan alkış ve tezahüratlar eşliğinde davet edilerek sedef tavla takımı armağanı ve şampiyonluk kupasını WBF Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu`ndan aldı. Hep birlikte çekilen grup fotoğrafı ile ödül merasimi de tamamlanarak, böylece bir organizasyonun daha sonuna gelinmiş oldu.

Ödül seremonisi`nde, dördüncü Uğur Helvacıoğlu sedef tavla armağanını alkışlar eşliğinde Taraça Oyun Salonu yöneticisi
Sadık Özen`den aldıktan sonra (solda) üçüncü Rıfat Bulut`a ödül ve armağanını, TAD Olcay Yılmaz yine alkışlarla takdim etti.
 

Finalist Feza Diyarbekir, ödül ve armağanını TD Mustafa Türkmen`den aldıktan sonra mutlulukla objektife poz veriyor (solda),
şampiyon Kürşad Solak, şampiyonluk kupasını ve Ankara Şampiyonluğu ünvanını WBF Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu`ndan
artan alkışlar eşliğinde teslim
alıyordu.
 

Şampiyona boyunca yüksek oyunculuk düzeyi yanında canayakın kişiliği ile de ilgi toplamış olan Kürşad Solak, kazandığı kıymetli başarının mutluluğunu yaşarken kibarlığını koruyordu. İlk Ankara şampiyonumuz ile turnuva sonrasında yaptığımız kısa söyleşiden alıntılar:

 

“…Tavlayı orta okul yıllarımda memleketim olan Osmancık’ta arkadaşlarımdan öğrendim ve o zamanlardan bugüne severek oynamaktayım…”

 

“…Turnuvaya katılan ve üyeniz olan Şükrü Özdemir arkadaşım olur. Daha önce sizlerden bahsetmişti. Ben de WBF-Türkiye Grubu ile tanışmak ve aranıza katılmak istedim ve tereddütsüz turnuvaya kaydoldum…”

“…Başlarda hiçbir iddiam yoktu, ancak ilk günü lider tamamlamamın ardından ikinci günün başında dostum Şükrü Bey`i yendikten sonra bir derece alabilirim diye düşündüm. Yarı finale kaldığımda ise şampiyon olabileceğim fikri aklımdan geçti…”

“…Benim için dönüm müsabakası, Avrupa`da derecesi olan Cengiz Dindar ile oynadığım maçtı. Zar faktörünün bana yakın olması maçı bana getirdi. Tüm müsabakalar içinde karşılaştığım en ciddi rakip olarak da kendisini gösterebilirim.…”

 

“…Finalin sonlarında rahattım. WBF-Türkiye istatistiklerinde üst sıralara gireceğimi düşünmek beni mutlu etti…”

“…Türkiye`de bu tarz organizasyonların gerekli olduğuna inanıyorum. Şampiyonada her şey beklentilerimin üzerindeydi, WBF-Türkiye`nin Ankara`daki aktivitelerinin devamını bekliyorum, bu grubun bir üyesi olmaktan çok memnunum…”

“...WBF-Türkiye ile tanışmama vesile olan Şükrü Özdemir ve Mustafa Türkmen başta olmak üzere, WBF Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu ve şahsında tüm ekibine teşekkür etmek istiyorum…”


Kürşad Solak gururla objektife poz verirken, kendisini kutlayan alkışlar bir süre kesilmeden devam etti.

WBF-Türkiye I. Ankara Tavla Şampiyonası, Dünya Tavla Federasyonu (WBF) Türkiye Organizasyon Grubu tarafından, Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu`nun danışmanlığı ile Mustafa G. Türkmen direktörlüğünde WBF-Türkiye ve uluslararası standartlarının Ankara`da tanıtılması yanında Başkent`in başarılı oyuncularının ortaya çıkarılması ana amaçlarıyla düzenlenmiş ve başarıyla tamamlanmıştır. WBF ve/veya WBF Türkiye Grubu hakkında bilgi almak için [email protected] adresine e-posta ile başvurabilir, federasyonun www.wbf.net ana sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Her türlü soru, talep ve düşüncelerinizi bize yazmanızı bekler, ilerideki çalışmalarımızda sizleri de aramızda görmeyi dileriz.


Organizasyon Ekibi:

(Soldan sağa) TD Mustafa G. Türkmen, TAD Gökhan Yılmaz (ayakta),

TAD Olcay Yılmaz, Ebru Baykal.

 



© 2004  WBF-Türkiye