WBF, TÜRKİYE`DE YAYILMAYA HIZLA DEVAM EDİYOR...

Direktör Arda Fındıkoğlu
30 Haziran 2002

WBF Türkiye Grubu, tanıtım çalışmaları kapsamındaki organizasyonlarına bir yenisini ekledi.... II. WBF Tanıtım Tavla Turnuvası, İstanbul. İlk turnuvanın ses getirmesinden sonra birçok insan ikinci turnuvanın ne zaman olacağını merak ediyordu. Cemiyetimize artarak devam eden katılım ve tavlaseverlerin desteği, bir kez daha bizleri ateşleyen güç oldu ve ikinci turnuva için çalışmalara başladık. Dostlarımızı biraz bekletmiştik fakat burada işler o kadar hızlı yürüyemiyor. Yine de onlara yeni bir tavla ziyafeti hazırlıyorduk. Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra ikinci turnuvamızın tarihini saptadık.... 2 Haziran 2002, Pazar. Mekanımızı yine ilk turnuvayı gerçekleştirdiğimiz İstanbul Beşiktaş`taki Huzur Büfe olarak belirledik. Huzur Büfe yönetici ve personelinin tümü birer WBF destekçisi olup, katkılarından ötürü kendilerine teşekkürlerimi sunarım.

 

İlk turnuvanın aksine güneşli ve sıcak bir günde gerçekleşen bu turnuva için saat 11:00 itibariyle katılımcı ve izleyiciler mekana kabul edilmeye başlandı. Kendi çektikleri kuralarla gruplarını belirleyen ve yerlerine davet edilen birbirinden iddialı 23 oyuncunun yüzlerinde gün boyunca sürecek olan tavla ziyafetinin heyecanı görülüyordu.

 

Böyle güzel bir yaz gününde kıymetli tavlasever dostlarımızı ağırlamak büyük bir zevkti.

Bu arada ne kadar şık bir turnuva direktörümüz var, öyle değil mi?

 

Kuralların açıklanmasından sonra 1x5-pointer Round Robin stilinde oynanacak olan ilk tur maçları için 6 grupta start verildi. İlk sonucun gelmesi uzun sürmüyor, C grubunda Kerim Tonkal, bir önceki turnuvanın üçüncüsü Cengiz Dindar`ı 17 dakika içinde 5-0 devirerek bu seferki iddiasını ortaya koyuyordu. B grubunda İlker Gülen, D grubunda Mustafa Koçhan ve A grubunda geç kaldığı için hükmen elenmekten son anda kurtulan Devrim Özdemir, ilk maçlarını 5-1`lik net skorlarla alarak bu turnuvanın önemli isimleri olacaklarını gösteriyorlardı.

 

B Grubu; (önde) Gökhan Yıldız, Volkan Topaloğlu ile karşılaşırken
Onur Karapınar İlker Gülen karşısında son şanslarını kullanmaya çalışıyor.

 

Ozan Avcıtucer`in mekana gelmemesi nedeniyle hükmen elenmesinden sonra 3 kişi kalan E grubundaki ilk maçta Murat Kuruoğlu, arkadan geldiği maçta Bora Aramacı`ya karşı durum 4-4 iken son zarda attığı çiftle galip geliyor, ilk turnuvadaki şanssızlığının acısını çıkartıyordu.

 

E Grubu`nun muhteşem açılış maçı: Murat Kuruoğlu vs. Bora
Aramacı. Yiğit Güray (önde sağda) heyecanı dışarıdan yaşıyor.

Oyunlar ilerledikçe ve sonuçlar birbiri ardına gelmeye başladıkça heyecan dozu da yükselmeye başladı. Turnuvaya ilk veda eden isim, başlangıçtan 113 dakika sonra B grubundan, şanssız bir gün geçiren Onur Karapınar oluyordu.

Fikret Çam ve Tarkan Alagöz`ün ilk iki sırayı kısa sürede garantilediği F grubunda Ahmet Kapıcıoğlu ve İlker Kazan, A grubunda ise Cenk Başeski ve Serkan Alçın arasındaki grup üçüncülüğü maçları turnuvanın en stresli maçlarından ikisiydi. Bu iki maçın mağlupları Alçın ve Kazan gruplarında sonuncu olarak eleniyor, Kapıcıoğlu 6-0 kazandığı son maçı ile +1 averaj farkla playoff oynamadan ikinci tura yükselmeye hak kazanırken, Başeski`ye ise playoff yolu gözüküyordu.

Kuruoğlu`nun liderliği aldığı E grubunda Yiğit Güray, Aramacı`yı 5-3 mağlup ederek playoffun ikinci oyuncusu yapıyordu. B grubunun son maçında Volkan Topaloğlu karşısında 5-3 mağlup olan Gökhan Yıldız da playoff oynayacak son isim oluyordu.

Kıyasıya bir mücadeleye sahne olan D grubu maçları sonucunda Mustafa Koçhan grup lideri olarak bir üst tura çıkarken, 1 puana sahip 3 oyuncudan Turan Duyuler, dramatik bir şekilde –1 averaj farkla grup sonuncusu olarak elenirken, son maçında Duyuler`i 5-2 mağlup ederek yeniden doğan Kıvanç Karabaki, en azından playoff oynamaya hak kazanıyordu.

Nefes kesen D Grubu; Kıvanç Karabaki ile Turan Duyuler (önde)

bir üst tura yükselebilmek için çarpışıyorlarken Levent Elgin grup

lideri Mustafa Koçhan karşısında grup ikinciliğini garantilemeye çalışırken.

İlk turun en uzun ve belki de en heyecanlı çekişmesi F grubunun grup liderliği maçında Alagöz ile Çam arasında oynanıyor, 60 dakika süren çekişmeli maçta Çam`ı 5-4 mağlup eden Alagöz, grup liderliğini alıyordu.

Heyecanlı F Grubu; Tarkan Alagöz ile Fikret Çam (arkada) grup

liderliği için karşılaşırken İlker Kazan ile Ahmet Kapıcıoğlu (önde)

bir sonraki tura kalabilmek için çarpışıyorlar.

 

İlk tur tamamlandığında, C grubunda Kerim Büyük`ün şanssız gününde olduğu görülüyor, büyük çekişmeyle geçen 3 maçını da kaybederek elenmesi kendisinde hayal kırıklığı yaratıyordu. C grubunda ilk 3`ün sıralamasını ise averajlar belirlemekteydi. Büyük`ün asıl şanssızlığı belki de 3 muhteşem rakiple aynı gruba düşmesiydi. Bunun ispatını ilerleyen saatlerde görecektik.

  

C Grubu`nda ustaların düellosu; Cengiz Dindar
vs. Kerim Tonkal (arkada), Murat Gücüyener vs.
Kerim Büyük (önde). Kerim beyin zarlarla başı dertte.

 

Verilen 30 dakikalık aradan sonra ikinci bölüme yükselmeye hak kazanacak son 2 oyuncunun belirleneceği 1x3-pointer Decider Playoff maçlarına geçildi. İlk bölüm sonucundaki genel sıralamaya göre eşleşen Başeski ve Aramacı ile Karabaki ve Yıldız arasındaki heyecan yüklü maçlardan Başeski ve playoffa kalma şansını son anda yakalamış olan Karabaki mutlu ayrılıyor, böylece turnuvada 16 kişi kalmış oluyordu.

 

Bora Aramacı ve Cenk Başeski arasındaki Decider playoff

karşılaşması. Dikkat, yenilen taraf eleniyor!

 

6 grupta yaklaşık 2 buçuk saat süren ilk etap maçları sonucunda A grubundan Özdemir, kısa sürede 5-1, 6-0, ve 5-3 gibi net skorlarla 3 maçını da kazanarak ikinci tura 1 numaralı seribaşı olarak yükseliyor, averaj farkıyla D grubu lideri Koçhan 2, B grubundan Gülen de 3 numaralı seribaşı oluyorlardı.

 

 

Birinci Etap Final Skorları:

 

Sırada 2. tur maçları vardı. Maçlar 1x5 pointer Single Blitz Elimination stilinde oynanacaktı. İkinci tur hızlı ve heyecanlı başladı. 1 numaralı seribaşı Özdemir, playofftan gelen 16 numaralı Karabaki`ye 16 dakika içinde 5-1 yenilerek eleniyor, bu kadar kısa sürede bu skor herkesi şaşırtıyordu. Sanıyorum ki, “16” bugünden itibaren Karabaki`nin uğurlu sayısı olmuştur. Bu anlarda Özdemir`in sportmenliği akıllarda kalan noktaydı.

Turnuvanın en iddialı isimlerinden biri olan ve F grubundan lider olarak çıkan 4 numaralı seribaşı Alagöz, C grubundan üçüncü olarak çıkan Murat Gücüyener`e 5-2 yenilerek elendiğinde gözlerinde hayal kırıklığı vardı.

Yiğit Güray ile Kerim Tonkal arasındaki ikinci tur müsabakası. İlker Gülen rakibini bekliyor.
İyi bir TD, hiçbir zaman gözünü tabladan ayırmamalıdır, poz verirken bile!

İkinci turun diğer maçlarında Kuruoğlu 5-0`lık net skorla sessiz gününde olan Levent Elgin`i devirerek çeyrek finale yükseliyordu. Bir uzman daha devrilmişti. Bu arada Kapıcıoğlu`nu rahat geçen Gülen, sessiz ve etkili ilerleyişini sürdürüyordu. Dindar`ın Çam, Tonkal`ın Güray, Şenalp`in de Topaloğlu karşısındaki galibiyetleriyle saat 15:45 itibariyle 1 maç dışında tüm maçlar tamamlanmış, son çeyrek finalist beklenmeye başlamıştı.

Son çeyrek finalisti belirleyecek olan, 2 numaralı seribaşı Koçhan ile playofftan gelen 15 numaralı Başeski arasındaki maçta Koçhan, Başeski karşısında 4-1 yenik duruma düşüyor, etkili oyunuyla durumu 4-3`e getirerek ümitlenmesine rağmen 51 dakika sonucunda 5-3`lük mağlubiyetten kurtulamayarak eleniyordu. Başeski`nin şık güneş gözlükleri belki de kendisine uğur getirmekteydi, kim bilir?

 

İkinci turun en heyecanlı müsabakası: 2 numaralı seribaşı Mustafa
Koçhan, Cenk Başeski ve uğurlu güneş gözlüğüne karşı..

 

Turnuvada 8 oyuncu kalmış, pozisyon son derece ilginç bir şekil almıştı. İlk 2 seribaşı playofftan gelen iki oyuncuya elenmiş, olay daha heyecanlı hale gelmişti. Bu ana kadar rahat gelen Gülen, Kuruoğlu ve Dindar avantajlı konuma yükselmişti. Bunun yanında herkesin birer favori olduğu görülmekteydi.

 

Zorlu çeyrek final karşılaşması başlamak üzere;

Murat Gücüyener, uzman Murat Kuruoğlu karşısında..

Çeyrek final turnuvanın en çekişmeli iki maçına sahne oldu. 1x7 pointer Single Blitz Elimination stilinde oynanan çeyrek final maçlarında, Özdemir galibiyetiyle morali hat safhaya ulaşan Karabaki etkili Şenalp`i, Tonkal da Gülen`i müthiş bir çekişme sonucunda 7-6`lık skorlarla geçerek yarı finale adlarını yazdırıyorlardı.

Hiç kopmadan 6-6`ya gelen ve müthiş bir tavla ziyafetine sahne olan Tonkal Vs. Gülen çarpışmasında kalp krizi geçirtecek düzeyde heyecanlı geçen son oyunun son zarlarında maçı koparmayı başaran Tonkal`ın yüzündeki tebessümden bu zor düelloyu kazanmanın verdiği mutluluğun yanında yorgunluk okunuyordu. İyi ki aramızda kalp rahatsızlığı olan kimse yoktu, yoksa sağlıkları açısından bu müthiş maçtan mahrum kalmaları gerekecekti.

Çeyrek finalin diğer iki maçında ise Gücüyener Kuruoğlu`nu, Dindar ise güneş gözlüğünün uğurunu kırarak Başeski`yi 7-1 ile geçiyor ve yarı finalin 4 ismi ortaya çıkmış oluyordu!

 

Çeyrek finaller: Kıvanç Karabaki, tehlikeli Selim Şenalp`e karşı mücadele verirken(arkada)

Cenk Başeski, Cengiz Dindar karşısında zor anlar yaşıyor (önde).

Yarı finalde karşımıza çıkan sahne çok ilginç bir tesadüfe sahne oluyordu. Dört isimden üçü (Tonkal, Dindar, Gücüyener), C grubundan çıkan oyunculardı. Bu grubun dördüncüsü olarak elenen Büyük bunu duyduğunda rastgele kura sonucunda bu 3 ustayla aynı gruba düştüğü için kara bahtına gülmekten kendini alamıyordu.

Fırtına öncesi sessizlik; yarı final maçları başlamak üzere...

 

Yarı final maçları, çeyrek finaldeki gibi 1x7-pointer Single Blitz Elimination stilinde oynanacaktı. İlk turnuvanın şampiyonu Sayın Bengi Kalay da finalleri takip etmek üzere aramıza katılıyordu. Yarı final maçları eşleşmelerinden Dindar Vs. Tonkal maçında Tonkal, yorgunluğuna rağmen ilk oyunu alarak 1-0 öne geçiyor, fakat Dindar hemen toparlanarak sadece 35 dakika içinde adını finale 7-1`lik skorla yazdırıyordu. Bu adamın bu sefer birinciliği istediğini anlamayan kalmamıştır herhalde. Diğer maçta ise Karabaki, eski dostu Gücüyener`i 82 dakikalık zorlu mücadele sonucunda 7-6 mağlup ederek finalde Dindar`ın rakibi oluyordu.

 

Nefes kesen final maçı (önde) ve üçüncülük müsabakası (arkada).

 

Final havasında geçen üçüncülük müsabakasında, yarı finalin mağlupları Gücüyener ile Tonkal karşılaşıyordu. Bu, 1x7-pointer Single Blitz Elimination stilindeki maçta Gücüyener kısa süre içinde skoru 6-0`a getiriyor, ve bu andan itibaren Tonkal`ın resitali başlıyordu. Skor 6-6`ya geldiğinde heyecan hat safhaya ulaşmıştı. Fakat son oyunda Gücüyener, açılmış Tonkal`a karşı defansif bir oyun tercih ederek 7-6`lık final skorunu yakalıyor ve turnuva üçüncülüğünü ilan ediyordu.

 

Üçüncü Murat Gücüyener üçüncülük kupasını turnuva asistan direktörü

Sn. İhsan Tekinay`dan alırken.

 

Ve final.....Grup maçlarında elenmekten son anda kurtulan ve playofftan çıkarak finale kadar başarıyla gelen Karabaki Vs. İlk turnuvanın üçüncüsü, bu sefer daha iddialı ve daha istekli Dindar. İstatistiklere bakıldığında Dindar favori olarak gözüküyordu. Buna karşılık Karabaki Doğu Ekspresi gibi ilerlemekteydi, konsantrasyonu ve morali hat safhaya ulaşmıştı. Herkes bu maçın sonucunu merak ediyordu.

 

Final Maçı: Kıvanç Karabaki vs. Cengiz Dindar izleyenlere

muhteşem bir tavla ziyafeti sundular.

 

Derken 1x9-pointer Single Blitz Elimination stilindeki final maçı başladı. Karabaki ilk oyunu alarak öne geçiyor, ikinci oyun Dindar`ın olsa da 30. dakika geçildiğinde, skor Karabaki lehine 4-1`e gelmiş oluyordu.

 

Aradaki mesafenin açılmasına izin vermek istemeyen Dindar 4-3`ü yakaladıktan kısa süre sonra Karabaki farkın kapanmasına engel olarak skoru 7-3 yapıyor, bu noktada Dindar tüm konsantrasyonuyla yüklenerek skoru 7-5`e getirse de, çabuk toparlanan Doğu Ekspresi Karabaki hedefe ilerliyor, 9-5`lik final skoruyla 75 dakika süren final maçını alıyor ve II. WBF Tavla Tanıtım Turnuvası`nda şampiyonluğunu ilan ediyordu.

 

Sportmenliği ile herkesin saygısını kazanan Dindar`ın hayal kırıklığı uzun sürmedi. Ne de olsa 2`de 2 yapmıştı. İkincilik kupasının da evinde güzel bir anı olarak yerini alacağına inanıyordu. Zorlu bir mücadele sonucunda üçüncülüğü alan Gücüyener`in de yüzü gülmekteydi.

 

İkinci Cengiz Dindar ikincilik kupasını saygıdeğer üstadımız

Sn. Hüsamettin Gündüz`den alırken.

 

Böylelikle 8 buçuk saatlik heyecan fırtınasının sonuna gelmiş oluyorduk. Ödül merasimi sırasında, geriye dönüp bakıldığına ilk turda son anda gruptan çıkıp playoff oynayarak ikinci tura yükselen ve bu andan itibaren de klasını konuşturup muhteşem oyunlar sergileyerek diğer birçok iyi oyuncu arasından değerli bir şampiyonluk alan Karabaki`yi, iki turnuvada da dereceye girerek büyük başarı elde eden Dindar`ı ve yine güzel bir başarıya imza atmış olan Gücüyener`i herkes ayakta alkışlıyordu.

  

Ödül merasimi: Üçüncü Murat Gücüyener...

 

İkinci Cengiz Dindar...

 

ve Şampiyon Kıvanç Karabaki, sedef tavla takımı ödüllerini ilk

turnuvanın şampiyonu Sn. Bengi Kalay`dan alırken.

 

Turnuvadan sonra şampiyon Kıvanç Karabaki ile yaptığımız kısa sohbette, birçok tavla ustasına sahip Türkiye`de böyle bir başarıya imza atmanın gururunu yaşadığı, bunun yanında ağırbaşlı ve mütevazi çizgisini koruduğu görülüyordu.

 

İşte bu sohbetten akılda kalanlar:

 

“...Bir gece önce hiç uyuyamadım. Haliyle turnuvaya dinç gelemedim. Konsantrasyon eksikliğiyle hatalar yaparak gruptaki ilk iki maçımı kaybettim. Benim için dönüm maçı, grubun son maçında Sn. Turan Duyuler ile yaptığım müsabakadır. Eğer Turan bey bu maçta 1 oyun daha alsaydı benim yerime kendisi tur atlayacaktı. Yaşadığım heyecanı tahmin edersiniz. En çok zorlandığım maç ise yarı finalde Sn. Murat Gücüyener ile yaptığım müsabakadır. Son ana kadar başabaş ilerleyen bu maçta şansımın yaver gittiğini kabul etmeliyim. Final maçı da son derece çekişmeliydi. Finalin son zarını atarken hissettiğim ilk şey yarı finalde elediğim eski dostum Gücüyener`e şampiyon olmak için verdiğim sözü yerine getirmiş olmanın verdiği mutluluktu. Bunun yanında memleketim Trabzon`da üst düzey bir tavla üstadı olan rahmetli dedemin babama, babamın da bana aktardığı iyi tavla oynama vasiyetini tescilli olarak yerine getirdiğimi düşünmek mutluluğumu bir kat daha arttırdı. Baştan sona destekleriyle bana moral veren dostlarım Sn. Levent Elgin ve Sn. Murat Gücüyener`e, grup maçlarında tansiyonum düşerek kendimi kötü hissettiğimde yardımıma koşan Huzur Büfe personeli Sn. Mustafa Tüysüz`e ve bu başarılı organizasyonu gerçekleştirmesinden ötürü Sn. Arda Fındıkoğlu`na teşekürlerimi sunarım. Daha geniş katılımlı benzeri organizasyonların devamını dilerim.”

 

Şampiyon Kıvanç Karabaki şampiyonluk kupasını turnuva direktörü

Sn. Arda Fındıkoğlu`ndan aldıktan sonra büyük başarısı için tebrikleri kabul ederken.

II. WBF İstanbul Tanıtım Tavla Turnuvası, WBF Türkiye Grubu tarafından, WBF Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu`nun yönetiminde, WBF standartlarını Türkiye`de tanıtıp geliştirmek ana amacıyla düzenlenmiştir. WBF ve/veya WBF Türkiye Grubu hakkında bilgi edinmek için [email protected] adresine e-posta gönderebilir, www.wbf.net ana sayfamızı ziyaret edebilir, dünyanın en fazla üyeye sahip tavla dergisi olan Gammonvillage Magazine`in www.gammonvillage.com adresindeki makalelerimizi okuyabilirsiniz. Her türlü soru, talep ve düşüncelerinizi bize yazmanızı bekler, ilerideki çalışmalarımızda sizleri de aramızda görmeyi dileriz.

Organizasyon komitesi ve personel, (ayaktakiler) Salih, Sultan Murat
Aykaş, TD Arda Fındıkoğlu, TAD İhsan Tekinay;
(oturanlar) Mustafa Tüysüz, Mehmet S. Gönlüşener.

 


 2. WBF Tanıtım Turnuvası Final Sıralaması:

 

 

© 2002 WBF-Türkiye